19 Haziran 2012 Salı

Tüm yollar denize çıkar!

Pazar günü ve muazzam bir sıcak, bizde dedik ki eee haydi denize (= Adada yaşamanın verdiği bonus puanla koyulduk yollara (annem, babam, sevgili ve ben). Git git derken yaklaşık 1 saatten fazladır gide gide, annemlerin şurada bir askeri plaj var çok hoşmuş hadi deneyelim, bilmem kim önerdi dedikleri yere vardık!

Vıcık vıcık dolu, insanın içinin açılmadı, minnacık ve saçma bir iskele onun üstündeki balkon vari, tüm şezlongları dolu yerde pek bir Hayırrrr! diyordum ki; bir asker arkadaş geldi ve sakalla içeri alamıyoruz dedi bize hıh!

Düştük yollara bu sefer adanın diğer tarafına, dağlar taşlar aşıldıktan sonra geldik Girne'ye ama nafile! Saat olmuş 16:00, sıcaktan ve sıkıntıdan arabada bayılmış ve bir türlü istediğimiz gibi bir yer bulamamış bir halde sinirlerimiz gerildi, eve gidelim dedik... Babam son bir hamle ile adanın en sevdiğim yerlerinden birine doğru gitmeye başladı ama bu seferde külüstür arabamız tepelere tırmanırken su kaynattı; üstelik yanımızda sadece bir küçük şişe su var sıcaklık 45 derce fln olsa gerek artı nem...

Tüm bunlardan sonra, dedik hadi yemeğe gidelim, bir önceki hafta bizim keşfettiğimiz süper düper bir hint restoranına koyulduk, lakin; oda kapalı çıktı :(

Felaketleri 3 ettikten sonra, en iyisi bildiğimiz yere gidelim dedik ve her zamanki deniz kenarı restoranımıza gittik. Balıklar yenildi 1-2 kadeh bişeyler içildi sonra kahve için dedik hadi boat cafeye... burayı kelşmelerle anlatmak istemem, yada şu kadar yeter; loş, köhne, rahat, samimi, sıcak...

not: pisiciklerde günün süper bonusu, cafenin kedilerinin yavruları (= 4 tane mini mini mavi gözlik tekircik...

ok, bye

Ays...












1 Haziran 2012 Cuma

Wild Ones =)

Bu aralar keyif durumları... Hey I heard you, like the wild ones... dım dım dım diye devam ederken şarkıya  (Flo Rida ft. Sia- Wild Ones) Sia denen hatunun sesine bayılıyorum bu şarkıda tarzım değil ama epey tutum bu aralar... Neyse yauw... epeydir yazmamışdım yazayım kurtlarımı dökeyim...

Dün gece öhöm öhöm az buçucuk hocayız ya; mimarlık fakültesinin balosu vardı (= bizde katıldık... Mekana bayıldım resmen dibim düştü, öyle pinpirik ötesi detaycı bir içmimar olaraktan söylüyorum cidden çok güzeldi... Osmanlı edasındaki süslemeler, loş aydınlatma, o şamdanlar beni benden aldı zaten, sonraaa wclerde ki hamam detayları. Bayan wc de erkek hamamı resmedilmiş, erkek wc de ise bayan hamamı, tek tek el ile çizilmiş... Yemekler bir orataya karışıktı ama, mezeler Lübnan- Türk usulü, Kebaplar bir Osmanlı ihtişamında geldi fln fln...

Birde karşımda Dekancığımız oturmasaydı, beyaz şarap yerine rakı içerdim bende ama kibar kibar şarabımı içtim =) Hakkını vereyim öğrenciler de hoştu yani, hepsi iki dirhem bir çekirdek :P sade kaçtık biz düz siyah elbise ile ama napalım artık, sonrada bir kurtlarımızı döktük attık kiiii, deniz kenarındaki iskelenin üstünde ki barda öfff...

9 Haziranda da benim en sevdiğim sınıfı mezun ediyoruz bakalım; bu seferde iç mimarlık balosu var asıl eğlence orada olsa iyi olur... Bugün davetiyeleri dağıttılar, hocam bize emeğiniz çok dediler, cidden duygulandım :( ilk sınıfımdı, onlar bana ben onlara kök söktürdüm ama sonunda hepsi ile aram ayrı iyi, severim kerataları okul onlar gidince boş kalacak... :(

buyrun fotolar...



Bu girişteki şüşlemeler (kalpjik)









Osmanlı Kebabı :P yada bişeyler işte...


Müsteşhen lavabolar... hihihih... :P



Bu fotoda bir adet Ays var saçı başı karışmış... :P

Son olarak ne giydim postu değil ama (bana göre değil moda postları yauw... birde kendimi çok teşir etmeyim diye) Ama yine de bunu gösterteyim... bakınız sevdiceğimin çok beğendim diye süpriz olarak aldığı pabuçları giydim çok bir süslü kokoş bişiler, epey de yüksekler, yere kapaklanmadan geceyi de bitirdik ohhh... (ama çok şekerler dimiğ)


Öff çok lak lak ettim ben gideyim, tez beni bekler...

peace,

Ays...